İstanbul Tepekent Hangi İlçeye Bağlı? Edebiyatın Penceresinden Bir Mekânın Hikâyesi
Bir edebiyatçı için mekân, yalnızca taş, toprak ya da coğrafya değildir. Her yerin kendine ait bir sesi, bir ritmi, bir anlatısı vardır. İstanbul Tepekent de bu anlatının sessiz ama anlamlı karakterlerinden biridir. “Tepekent hangi ilçeye bağlı?” diye sormak, yüzeyde basit bir bilgi arayışı gibi görünür. Oysa edebiyatın diliyle bu soru, bir mekânın aidiyetini, insanın kök arayışını ve modern kentleşmenin hikâyedeki yerini sorgulamak demektir. Çünkü her yerleşim yeri, tıpkı bir roman kahramanı gibi “kime ait olduğunu” ve “nereden geldiğini” arar.
Tepekent’in Coğrafi Gerçeği: Büyükçekmece’nin Sessiz Tepesi
Gerçeklikten başlamak gerekirse; Tepekent, İstanbul’un Büyükçekmece ilçesine bağlıdır.
Şehrin batısında, Marmara Denizi’ne uzanan tepeler arasında konumlanır.
Bir dönem “geleceğin şehir planlama harikası” olarak tasarlanan bu bölge, geniş yolları, düzenli mimarisi ve sessiz sokaklarıyla İstanbul’un karmaşasına tezat bir mekân olarak doğmuştur.
Ancak bu bilgi tek başına yeterli değildir; çünkü bir mekânın ruhunu anlamak, onun insanla kurduğu hikâyeyi çözmekle mümkündür.
Edebiyatta Mekânın Anlamı: Tepekent Bir Karakter Olsaydı
Edebiyat tarihinde şehirler ve kasabalar sık sık birer karakter gibi anlatılır.
Balzac’ın Paris’i, Orhan Pamuk’un İstanbul’u, Yaşar Kemal’in Çukurova’sı, mekânların da insanlar kadar hikâye taşıdığını gösterir.
Bu perspektiften bakıldığında, Tepekent bir karakter olsaydı, modernliğin içinde kaybolmuş, sessiz ama gözlemci bir figür olurdu.
Kentin gürültüsünden uzak, ama onun gölgesinden kurtulamayan bir yalnız gibi…
Tepekent’in sokaklarında dolaşan bir roman kahramanını hayal edelim:
Belki bir yazar, büyük şehrin hengâmesinden kaçmış; belki bir ressam, gökyüzünün açıklığını tuvale taşımaya çalışıyor.
O sessizlikteki dinginlik, aslında edebiyatın temel temalarından biri olan “içsel huzur arayışı”dır.
Tıpkı Pessoa’nın Lizbon’u gibi, Tepekent de insanın kendi iç tepesine —yani düşüncelerinin doruk noktasına— bir yolculuk sunar.
Modern Kentin Hikâyesi: Betondan Yazılan Bir Roman
Edebiyat, modern kentlerin yarattığı yalnızlığı en derin biçimde hisseder.
Tepekent’in planlı sokakları, geometrik mimarisi, aslında insanın doğa üzerindeki düzen arayışının bir sonucudur.
Ama bu düzenin içinde, bir tür duygusal asimetri vardır.
Her villa, her yüksek duvar, insanın kendi sınırlarını da büyütür.
İşte burada, edebi anlatının temel çatışması doğar: düzen ve özgürlük, sessizlik ve yankı, sahip olmak ve ait olmak…
Tepekent, bu anlamda postmodern edebiyatın mekânlarına benzer.
Orada yaşayanlar, şehirden kaçarken aslında şehirle bağlarını koparamayan karakterlerdir.
Bu yönüyle, Albert Camus’nün yabancılaşan insanına, Oğuz Atay’ın “tutunamayanlar”ına yakındır.
Çünkü insan, nerede olursa olsun, bir yere değil; kendine ait olmanın yollarını arar.
Toplumsal Bellekte Tepekent: Aidiyetin Edebî Bir Yorumu
Edebiyat bize şunu öğretir: bir yer, haritada değil, hatırada yaşar.
Tepekent’in “Büyükçekmece’ye bağlı” olması, resmi bir gerçektir; ama insanların zihinlerinde Tepekent, sessizliğin kenti, şehirden kaçışın sembolü olarak yer eder.
Bu, bireyin modern toplumla kurduğu karmaşık ilişkiyi anlatır.
Tıpkı bir hikâyede karakterin ailesine bağlı kalması ama aynı zamanda ondan uzaklaşmak istemesi gibi, Tepekent de İstanbul’a hem bağlıdır hem ondan kaçmaktadır.
Bir başka deyişle, Tepekent’in bağlı olduğu yer coğrafi değil, psikolojiktir.
Burası, insanın hem köklerine dönmek hem de onlardan özgürleşmek istediği o ara bölgedir — yani edebiyatın en verimli topraklarından biri.
Sonuç: Her Yer Bir Hikâye, Her Hikâye Bir Bağlılık
Sonuç olarak, evet: Tepekent, Büyükçekmece ilçesine bağlıdır.
Ama edebiyat bize şunu hatırlatır: bağlılık, yalnız idari değil, duygusal bir eylemdir.
Bir yer, bize dokunduğu ölçüde gerçektir.
Tepekent de yalnız binalardan ibaret değildir; o, sessizliğin içindeki yankıdır, modern insanın huzurla yalnızlık arasındaki salınımıdır.
“İstanbul Tepekent hangi ilçeye bağlı?” sorusunu bir harita değil, bir roman cevaplasa belki şöyle derdi:
“Tepekent, Büyükçekmece’ye bağlı ama en çok kendini arayan kalplere bağlıdır.”
Etiketler: #Tepekent #Edebiyat #İstanbul #Büyükçekmece #MekansalEdebiyat #ModernKent